16 Şubat 2013 Cumartesi


ÖNCE BİR ANLAŞALIM…





İster Miami’ye gidin ister savaşın ortasındaki bir Ortadoğu kentine… Gittiğiniz yerde iyi vakit geçirebilmek tamamen sizin elinizde olan bir şey. Kimi insan vardır, gittiği her yerde eğlenmesini bilir. Gittiği yere neşe götürür. Kimisi vardır hiçbir şeyden mutlu olmaz.  Dolayısıyla bu sitede okuduğunuz her şey benim gözümden yazılan ve objektif olmayan değerlendirmelerdir. Tabii kimse tanımadığı bir adamı referans alarak hiç bilmediği bir ülkeye gitmez ama yine de ben tedbirimi almak istedim.



























MALTA

Planlı bir giriş yapalım... Öncelikle Malta’ya neden gidiyorsunuz? Tatil, iş, dil okulu? Tatil için gidiyorsanız gezilecek yerleri aşağıda belirtiyorum. İş için gidenler zaten emir kulu ‘abi sakın gitme’ desem ne yazar ama gece hayatı bölümü onların da işini görebilir.



Malta'da Dil Okulları

Ben dil okulu için gidecek arkadaşlara birkaç tavsiyede bulunabilirim. Öncelikle Malta’da 50’den fazla dil okulu bulunuyor. Bu okulların yerleri, eğitimleri hatta aktiviteleri bile birbirine benziyor aslında. Dolayısıyla eğitim kalitesi bakımından çok büyük farklar bulunmamakta. Zaten dil öğrenme işinin önce insanın kendisinden başladığını belirtmekte fayda var ( eminim sana da 500 kere söylenmiştir daha önce).Dersler çok ağır olmadığı gibi ders saatleri de pek geniş tutulmuyor. Dolayısıyla dışarıda bolca pratik yapma şansınız var. Malta, size tatil yaparken dil öğrenme şansını sunuyor…


Malta Neresidir

Malta üç adadan oluşuyor. Malta,Gozo ve Comino… 2004’ten beri AB üyesi olan ülkede 2008’den bu yana da Avro kullanılıyor. Başkenti Valetta. Ülkede Maltaca ve İngilizce resmi dil. Maltaca çok enteresan bir dil. Yer yer Arapça’ya da benzediğini söyleyebilirim. Bunda ülkede bir zamanlar var olan Arap hakimiyetini de sebep olarak sayabiliriz. Aman şaşırmayın Malta’da trafik bize göre tersten işlemekte. Buna neden olarak da İngiliz hakimiyetini gösterebiliriz. Yemek kültürü olarak da İtalyanlara yakınlar. Dolayısıyla kendinizi rahat hissedebileceğiniz her şeyden biraz var olan kozmopolit bir ülke.









KISA KISA MALTA HAKKINDA

-  Çok fazla Türk var. Dikkat edin İngilizce öğrenmeye giderken kendinizi ağzınızda sigara batak oynayıp Süper Lig muhabbeti içinde bulmayın. Kimseye Türkçe küfür etmeyin bu konuda bir sürü nahoş anım var.

-  Klimalara dikkat. Hasta olmayan bir kişi bile görmedim.

-  Brazilya’daki Copacabana gibi bir plaj hayal etmeyin. Hatta Kilyos’u bile etmeyin. Çok kum bulmak mümkün değil. Kayalara uzanmaya hazır olun.

-  Bu Maltalılar Türkler’i pek sevmez derlerse inanmayın. Palavra…

-  Alkol ucuz ama sigara çok pahalı. Tiryakisi için zor bir durum.

-  Türkiye ile Malta arasındaki saat farkı sadece 1.

- ‘ I love Malta’ tişörtü almayanı dövüyorlar. Alın ama giymeyin.

-  Akşam 5’ten sonra ve Pazar günleri açık dükkan bulmak çok zor.

-  Yüzme bilmiyorsanız bence gitmeyin.

- Sicilya çok yakın gitmişken bir görün derim. (Gemiyle 1.5 saat)

- Merkalısına… Casino yani Kumarhane var. Hem de yasal. Pasaportla bir kez gidip kayıt yaptırmanız yeterli.

- Pazartesi ve Perşembe günleri Türkiye ile Malta arasında direkt uçuşlar oluyor. O günler dışında sıkıntıdan patlasanız da kaçamazsınız.


MALTA'DA KONAKLAMA

Kronolojik olarak anlatmaya başlayalım. Öncelikle Malta’ya gittiğinizde yaz aylarında iseniz sizi sıcak bir hava bekliyor. Ama abartıldığı kadar dayanılmaz ölçüde bir sıcak değil bu. Konaklama konusunda seçenekleriniz mevcut. Aile yanı, otel veya okul yurtları… Benim tercihim yurttan yana oldu. Yani her işinizi kendiniz yapıyorsunuz. Ama rahat da bir yaşamınız oluyor. Otel seçeneği kalacağınız kişi sayısına göre ücretlendiriliyor. Ama otelde kalan birçok arkadaşın yurtlara taşındığına, taşınamayanların da her gece koltuklarda kıvrıldığına çok şahit oldum. Dolayısıyla benim konaklama için tavsiyem okul yurtları olur. Aile yanı ise yaşı daha küçük olanlar için seçim sebebi olabiliyor daha çok. Daha ucuz bir konaklama modeli isteyenler için de tercih edilebilir.



MALTA'DA ULAŞIM

Malta yüzölçümü olarak çok küçük bir ülke. Çok ekstrem durumlar dışında bir çok yere yürüyerek gidiyorsunuz. Ama bunun dışında otobüsleri de kullanabilirsiniz. Otobüs hatları oldukça hızlı ve sık. 2-3 sene öncesine kadar ülkenin de sembolü olan sarı otobüsler artık kullanılmıyor. Bunun yerine daha büyük ve lüks otobüsler kullanılıyor. Maltalılar bu durumdan biraz şikayetçi. Çünkü bu otobüslerin gereksiz derecede büyük olduğu görüşündeler. Belki de sembol otobüslerin kaldırılmasına üzüldükleri için duygusal davranıyorlardır. Konforu tartışılsa da gece 3’e kadar süren bir düzeni var otobüslerin. Biletleri şöförlerden temin edebiliyorsunuz. Biletler, tek kullanımlık, günlük ve haftalık şeklinde sınıflandırılmış. Ücretleri de buna göre. Yalnız bizdeki fişlere benzeyen ince bir kağıt şeklindeler. Kaybolması ve yıpranması muhtemel oluyor. Sakın biletsiz binme uyanıklığını denemeyin çünkü ara duraklarda ansızın denetimler yapılabiliyor. Uzun süreli kalacaklar için ise daha ekonomik yöntemler de mevcut. Yaz aylarında otobüslerdeki klimalar sizi hasta edebilir bu konuda dikkatli olmakta fayda var. Bunun dışında deniz ulaşımı da gelişmiş durumda. Deniz taksiler ile oldukça ucuza seyahat edebilirsiniz. 2012 yazında bir kişiden 2 Euro gibi bir ücret alınıyordu. Anlayacağınız deniz taksiler bizdeki gibi pahalı değil. Normal taksiler konusunda uyanık ağabeylere dikkat etmekte fayda var. Kapıda pazarlık dediğimiz sistemle gereğinden fazla ödeme yapabilirsiniz. Dolayısıyla siz nereye giderseniz gidin pazarlığa 5 Euro ile başlamanızda fayda var.

MALTA'DA EĞLENCE / YEMEK/GECE HAYATI

Eğlence denince Malta’da akla ilk gelen şey Pacheville. Bu cadde üzerinde bir çok kulüp ve pub bulunmakta. Bizdeki kulüplerin aksine içeri girmek için çok zengin ya da şık olmanız da gerekmiyor. Hatta yanınızda bir kadın bulunması da gerekmiyor. Ancak Malta’da gece hayatındaki en büyük avantaj uygun fiyatlar. Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar ucuz alkol fiyatları. Bunun dışında daha sakin günler için güzel lokantalar da mevcut.  

Not: Bu noktada küçük bir tavsiyem olacak.Diyorsan ki ben janti adamım.Öyle hoplayıp zıplayarak eğlenemem. Şık bir yer öner...Hemen söyleyeyim. '22' isimli bir mekan var.Bir binanın en üst katında olan bu mekan bence Malta'daki en şık yerdi. Etkileyici ve şık bir gece için ideal.Yerini sorarak bulabilirsiniz.  http://www.22.com.mt/

Pavheville'de ise Hugos, yine rahatça sohbet edip bir şeyler içebileceğiniz bir diğer mekan. Havana ve Native ise en popüler mekanlar.

Yemek konusunda çok çeşit olduğunu söylemek mümkün değil. İtalyan mutfağının hakim olduğu bir yer. Pizza-makarna seçenekleri en çok karşınıza çıkan şeyler. Bunun dışında tavşan etiyle sıkça karşılaşacaksınız. Yemek konusunda sorun çekmeyeceksiniz. Çünkü farklı tatlara açık olmasanız bile bir çok Türk yemeği yapan lokanta, adanın çeşitli yerlerinde bulunmakta. Diğer farklı kültürlerden de lezzetler bulmanız mümkün. Bunun dışında supermarketlerde ‘helal’ diye satılan dondurulmuş gıdalar var. Türkiye’de yediğiniz her şeyi eğer becerikliyseniz Malta’da da yapabilirsiniz. Sonuç olarak aç kalmayacağınız kesin…







MALTA'DA GEZİLECEK YERLER

Blue Logon

Blue Logon, kartpostallarda görebileceğiniz bir denizle karşı karşıya bırakıyor sizi. Fotoğraflarda gördüğünüz şey herhangi bir fotoshop uygulaması ya da abartı değil. Aksine yakından daha da büyüleneceğiniz bir durum. Blue Loggon’a gitmek için Sliema’dan bineceğiniz teknelerle 1 ile 1.5 saat arasında değişen bir yolculuk yapıyorsunuz. Ardından yaklaşık 4-5 saatlik bir zamanı bu doğa harikası yerde geçiriyorsunuz. Blue Loggon’da yapacak pek fazla seçeneğiniz yok. Hatta lüks bir yer olmadığını da söylemekte fayda var. Bulduğunuz bir kayaya eşyalarınızı bırakıyor ve yüzüyorsunuz. Buradaki biricik ve en iyi seçenek bolca yüzüp denizin tadını çıkarmak.




                       




Blue Grotto


Bir başka doğa harikası yer de Blue Grotto. Burada da yapacağınız tekne turlarıyla mağaraların içinde gezme şansınız mümkün.Mağaraların içine girdiğiniz de karşılaştığınız görüntüler oldukça etkileyici. Blue Grotto’nun popülerliğini arttıran en büyük nokta, bölgenin Truva filminin birkaç sahnesine ev sahipliği yapmış olması…




















Popeye Village / Temel Reis Köyü

Temel Reis Köyü... Klişeleri zorlayarak diyorum ki içinizdeki çocuğu da alıp gitmeniz gereken bir yer. 1980’de çekilmiş olan Temel Reis filmine ev sahipliğine yapan bu mekan daha sonra turistler için yapılandırılmış. Burada kendinizi bir çizgi filmin içindeymiş gibi hissedeceksiniz.En azından ben öyle hissetmiştim.




Mdina-Rabat

Mdina şehirini ilk gördüğümde Mardin’in Avrupa versiyonu demiştim. Surlar içinde bulunan bu şehir Malta’nın eski başkenti. Buraya aynı zamanda ‘Sessiz Şehir’ deniyor. Dar sokakları ve kendine has mimarisiyle rüya gibi bir şehir. Malta'nın zengin ve köklü aileleri genellikle burada yaşıyor. Şehrin içinde bulunan İşkence Müzesi gezilmeye değer. Mdina'yı gece ve gündüz iki farklı gün gezmekte fayda var. Ayrıca Malta’nın en yüksek tepesinin bulunduğu bu şehirden tüm Malta’yı izleyebilirsiniz.

Mdina’dan çıkıp 10 dk yürüdükten sonra Rabat’a ulaşabilirsiniz. Rabat’ta bir çok tarihi kilise mevcut. Şehrin sembolü olan dönen bir top var. Benim pek ilgimi çekmese de fotoğraf çekimi için hoş bir ayrıntı gibi gözüküyor.




 Hagar Qim

Bu bölgede tarih öncesinden kalma yapıları görebilirsiniz. Çok geniş bir alanda kurulan bir gezi alanı. Dolayısıyla özellikle sıcak havalarda yanınızda su, şapka ve güneş gözlüğünüzü bulundurmayı unutmayın. Bu bölgedeki kalıntıların korunması konusunda da çok hassas davranılmış. Tarihi ve arkeolojiyi sevenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer.























NOT: Gezilmesi gereken yerlerin başında Gozzo geliyor. Ama ben gitmediğim için orayı yazmadım. Böyle de etik bir anlayışa sahibim söylemesi ayıp.